Türkiye hiçbir enerji kaynağını dışlama lüksüne sahip değil

 Genç Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı İlker Alkun, Türkiye'nin hiçbir enerji kaynağını dışlayacak lükse sahip olmadığını belirtti.

 Genç Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı İlker Alkun, Türkiye'nin hiçbir enerji kaynağını dışlayacak lükse sahip olmadığını belirterek, "Enerji neredeyse onu almalı ve kullanmalıyız. Doğal gaz, petrol, kömür, nükleer, yenilenebilir enerjiyi verimli bir şekilde kullanmalıyız. Enerji ihtiyacı ekonomik büyümesinden fazla artan bir ülke olarak başka bir seçeneğimiz yok" dedi.

Enerji sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunan Alkun, Türkiye'deki siyasi istikrarın her alanda olduğu gibi enerji sektöründeki gelişmelerin de önünü açtığını belirterek, bu sektörün her yıl milyarlarca dolar yatırım yapması gerektiğine dikkati çekti.

Enerji sektörüne yapılan yatırımların kamu tarafından değil, özel sektör vasıtasıyla yapılması gerektiğine işaret eden Alkun, "Özel sektörün yatırım kararı alırken en fazla önem verdiği hususlar ise siyasi ve ekonomik istikrardır. Her yıl önemli ölçüde artan enerji yatırımı ihtiyacının bugüne kadar aksamadan özel sektör tarafından gerçekleştirilmesinde siyasi ve ekonomik istikrarın önemi büyüktür. Enerji Bakanlığımızın konulara hakimiyeti, gayretli ve özverili çalışmaları da bu gelişmelerin önünü açmaktadır" ifadelerini kullandı.

Alkun, Türkiye'nin sürdürülebilir bir arz güvenliğine kavuşmasında nükleer enerji santrallerinin kritik bir rol üstleneceğini aktararak, bu konudaki çalışmaları desteklediğini dile getirdi.

Türkiye'nin hiçbir enerji kaynağını dışlayacak lükse sahip olmadığını kaydeden Alkun, "Enerji neredeyse onu almalı ve kullanmalıyız. Doğal gaz, petrol, kömür, nükleer, yenilenebilir enerjiyi verimli bir şekilde kullanmalıyız. Enerji ihtiyacı ekonomik büyümesinden fazla artan bir ülke olarak başka bir seçeneğimiz yok" şeklinde konuştu.

"Jeopolitik konum, Türkiye için büyük avantaj sağlıyor"

Alkun, jeopolitik konumunun, enerji üretim ve tüketim merkezlerinin geçiş noktasında bulunan Türkiye için avantaj sağladığına dikkati çekerek, bölgedeki istikrarsızlıkların sona ermesi veya azalması durumunda Türkiye'nin önünün daha fazla açılacağını belirtti.

İlker Alkun, "Örneğin Irak. Irak'ta kuzeyden güneye Basra'ya kadar birçok projeyi yerinde inceleme şansım oldu. Bugün hem petrolde hem doğalgazda önemli bir rezerv ülkesi olan Irak, iç siyasi sorunlar nedeniyle bu kaynağını tam olarak kullanamıyor. Keza İran, ambargolar nedeniyle sıkıntıda. Orta Doğu'da siyasi istikrarın sağlanamaması olumsuz etkiliyor. Ancak bence Türkiye bugüne kadar kartlarını açık ve doğru kullanıyor. Kuzey Irak'la enerji alanında işbirliğinin artarak devam etmesi önemli" değerlendirmesinde bulundu.

TANAP doğru bir hamle

Uzun yıllardır gündemde olan Nabucco boru hattında gelinen noktanın, Türkiye enerji yönetimi tarafından zamanında öngörülerek Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) hamlesinin yapıldığını belirten Alkun, "Özellikle kaynak sıkıntısı nedeniyle Nabucco çıkmaza girmişti. Türkiye TANAP hamlesiyle tüm Avrupa'ya 'İşte size boru hattı, işte size kaynak. Ben bunu sizin kapınıza kadar getireceğim. Ondan sonrası size kalmış' dedi. Ayrıca TANAP'ta ulusal arz güvenliği açısından da kritik bir adım atılmış oldu. Bu çok stratejik ve doğru bir hamleydi" ifadelerini kullandı.

Alkun, Akdeniz'de bulunan muhtemel rezervlerin batıya aktarılması konusunda da Türkiye'nin en gerçekçi yol olduğunu vurgulayarak, bunun da enerji üssü olması konusunda önemli bir adım olduğunu sözlerine ekledi.