Haber Ekonomi


Haberler > Akaryakıt Başlıkları

Batı Polimer Genel Müdürü ve Plasfed Yönetim Kurulu Üyesi Berat Güzelel: “Devlet Yeniden Petrokimyaya Yatırım Yapmalı”

Güncelleme :05.07.2022

“Petrokimya sektöründe yerli üretim %15’i bile bulmuyor. %85’in üzerinde ithalata bağımlılık, petrokimyasalları hammadde olarak kullanan sektörlerin büyümesinin önünde en büyük engel.”

“Devletimiz, ölçek ekonomisini gözetecek şekilde petrokimya sektörüne yeniden yatırımcı olarak adım atmalı. özel sektöre ait yatırımları alkışlıyoruz, ancak bunlar Türkiye’nin ihtiyacını karşılamaktan çok uzakta.”

“Dünyanın en büyük petrokimya şirketlerinin kamu yönetimi ağırlıklı ya da kamu ortaklığındaki şirketler olduğu unutulmamalı.”

Yerli üretimin sadece yüzde 15 paya sahip olduğu Türk petrokimya sektörü, hammaddede yüzde 85 oranında ithalata bağımlı olmanın sıkıntısını yaşıyor. 

Emtia fiyatlarında yaşanan küresel artışlar, plastik başta olmak üzere petrokimyasalları hammadde olarak kullanan sektörlerin rekabetçi yapıdan uzaklaşmasına, ihracat pazarlarında fiyatlama yapmakta zorlanmalarına sebep oluyor.  

Petrokimyasal ürünlerde Türkiye’nin en büyük hammadde tedarikçileri arasında yer alan Batı Polimer A.Ş’nin Genel Müdürü ve Plastik Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Üyesi Berat Güzelel; Türkiye’de devletin petrokimyaya yeniden yatırımcı olarak adım atması gerektiğini belirtti. 

  “PETKİM ÖZELLEŞTİRİLDİ AMA ÜRETİMİNDE DİKKATE DEĞER ARTIŞ OLMADI”

 Devletin 1965’te kurduğu Petkim’in, 2008 yılında özelleştirilerek Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) çatısı altına girdiğini hatırlatan Güzelel, “SOCAR geçen 14 yılda ülkemiz için çok önemli ve başarılı yatırımları hayata geçirdi. STAR Rafinerisi başlı başına gurur kaynağımız oldu ve Petkim’in hammaddesi olan Nafta’da dışa bağımlılığını sıfır noktasına indirdi. Ancak bu süre içinde Petkim’in üretim kapasitesinde dikkate değer bir artış olmadı ve yerli üretimin payı yüzde 30’lardan yüzde 15’lere geriledi. Bu veriler ışığında devletimizin dünyadaki gelişmeleri ve sektörel trendleri doğru okuyarak ve ölçek ekonomisini gözeterek yeniden petrokimya sektörüne yatırımcı olarak girmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi. 

 “RÖNESANS VE SASA’NIN YATIRIMLARINDAN BÜYÜK HEYECAN DUYUYORUZ”

Petrokimya yatırımlarının tüm dünyada bilgi, teknoloji ve sermaye yoğun yatırımlar olduğunu vurgulayan Batı Polimer Genel Müdürü Berat Güzelel, bugün sektörü küresel anlamda sürükleyen şirketlerin pek çoğunun sahibi ya da hâkim ortaklarının da devletler olduğunu hatırlattı.

SASA ve Rönesans Grubu gibi şirketlerin devam eden Polipropilen ve PTA yatırımlarından büyük heyecan duyduklarını, bir an önce devreye alınmasını beklediklerini ifade eden Güzelel, bu ürünlerin dışında Türkiye’nin net ithalatçı olduğu onlarca ürün olduğuna işaret etti. 

Özel sektörün mevcut ve planlanan yatırımlarını engellemeden ve onlara rakip olmadan devletin de petrokimyaya yatırım yapabileceğine dikkat çeken Berat Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı: 

 “KİM NE ÜRETİRSE ÜRETSİN, BAŞKASINA RAKİP OLAMAZ”

 “Yerli otomobil projemiz TOGG’da nasıl devlet ve özel sektör el ele vererek muhteşem bir başarı hikâyesi yazdıysa, petrokimyada da benzer strateji uygulayabiliriz. Devlet, Petkim’in ve diğer şirketlerimizin ürettikleri ürünleri değil; ülkemizde üretilmeyen ya da büyük oranda ithalata bağımlılık yaşadığımız ürünleri üretebilir. Kamu otoritesi tüm paydaşları bir masa etrafında toplayarak bu planlamayı rahatlıkla yapabilir. Tüm yatırımları özel sektörden beklemek hakkaniyetle bağdaşmıyor. Devlet Petkim’i kurdu, büyüttü ve özelleştirdi. Yeniden ve tam entegrasyona dayalı bir petrokimya kompleksi rahatlıkla kurabilir. Dünyanın en büyük petrokimya şirketlerinin kamu yönetimi ağırlıklı ya da devletin ortaklığındaki şirketler olduğu unutulmamalı.

İthalat bağımlılığımız çok yüksek oluşu, Türkiye’ye ürün satan şirketler tarafından acımasızca istismar ediliyor. Çünkü herkes biliyor ki, biz üretmek için o hammaddeyi ithal etmek durumundayız. Aksi halde dünyanın 7’inci Avrupa’nın 2’inci büyük üretim gücüne sahip plastik sektörümüzü çalıştıramayız. Keza Otomotivden tekstile, inşaattan tıbbi malzemelere, kimyadan boyaya kadar en temel ihracatçı sektörlerimiz bu ürünleri üretimlerinde kullanmak zorundalar. Bu nedenle petrokimyada kim hangi üretimi yaparsa yapsın, bir başkasına rakip olamaz.”

Bu haber 1635 kere okunmuştur.
En Son Eklenen Başlıklar
Avrupa’nın En Büyük Enerji Depolama Projesinde İlk Etap Tamamlandı... 08.10.2025
5G, Türkiye'nin enerji ve maden sektöründe sürdürülebilirliği artırarak maliyetleri düşürecek... 08.10.2025
PÜİS’’in 22. Olağan Genel Kurulu Ankara’da gerçekleştirildi... 08.10.2025
Koç Topluluğu’nun İklim Teknolojileri Hızlandırma Programı’na Başvurular Başladı... 08.10.2025
Enerjisa Üretim ve vgbe energy’den Hidroelektrikte Dijitalleşme Zirvesi... 08.10.2025
Cengiz Enerji Özbekistan’daki yeni santralinin finansman kapanışını tamamladı... 08.10.2025
Borsan Akıllı Bina Teknolojileri ve Elektrik Sektörünün Türkiye’deki En Önemli Buluşmasında Yerini Aldı... 08.10.2025
TREDER; Knorr-Bremse, Mobilite, LID işbirliğiyle Adana’da eğitim verdi... 08.10.2025
EIF 2025’e Enerji Sektörü Karar Vericilerinden Yoğun Katılım ... 08.10.2025
Siemens’ten Megawatt Çağı İçin Yeni Nesil Elektrikli Araç Şarj Sistemi SICHARGE FLEX... 08.10.2025
Aksa Enerji’nin 2026 yılında 10 Yeni Santrali 975 MW ile Ticari Faaliyete Geçiyor ... 08.10.2025
EPDK, LPG piyasası lisans yönetmeliğinde değişikliğe gitti... 08.10.2025
YEO Teknoloji ve ABD merkezli ECC Global’den yenilenebilir enerjide EPC-F çözümü için güç birliği... 08.10.2025

 

 

 

 
 
 
 

Copyright © 2015 - Tüm hakları saklıdır. EKONOMİ YAYINCILIK PAZR.SN.VE TİC.LTD.ŞTİ.