Otomotiv endüstrisinde elektromobiliteye geçiş

Otomotiv endüstrisinin elektrikli ve hibrit araçlara yönelmesiyle birlikte, üst düzey ana sanayi üreticileri (OEM) ve yan sanayi firmaları, hassas parçaların taşınmasında birçok zorluk yaşıyor. Tedarik zincirinde yaşanan bu aksaklıkları en aza indirmek için özel çözümler geliştiren CHEP, yeniden kullanıma dayalı iş modeliyle araçların doluluk oranını artırarak, nakliye maliyetlerini düşürüyor. CHEP, aynı zamanda ürünlerin hasarsız şekilde teslim edilmesini sağlayan iç profil çözümleriyle iade süreçlerini en aza indiriyor. Ayrıca, BM sertifikalı konteynerleriyle tedarik süreçlerinde OEM’lerin en büyük yardımcısı konumunda yer alıyor.

Gelişen teknolojiyle birlikte otomotiv endüstrisi köklü bir dönüşüm geçiriyor. Dünyada ve Türkiye’de ise elektrikli ve hibrit araçlara yönelik ilginin hızla artış göstermesi, bu araçlarda kullanılan hassas parçaların nakliye yöntemlerini gündeme getiriyor. Tedarik zincirinde ortaya çıkan aksaklıkların temel sebeplerini saptayarak doğru çözümler bulmak ise bu süreçte oluşan maliyetlerden tasarruf etmek için en iyi ve en hızlı uygulanabilecek yöntemlerden biri oluyor. CHEP’in dünyanın her köşesindeki üst düzey ana sanayi üreticilere (OEM) ve yan sanayi firmalara özel hizmetler sunduğunu hatırlatan CHEP Türkiye Otomotiv Ülke Temsilcisi Derya Çınar tedarik zincirinde önemli çözüm ortaklıkları geliştirdiklerini söylüyor.  

“Ürünlerin hasarsız teslimatını sağlayarak iade süreçlerini en aza indiriyoruz”

Tedarik zincirlerinin her aşamasında en son teknolojiden faydalanarak çok çeşitli kasa ve konteynerler aracılığıyla geniş kapsamlı çözümler sunduklarına işaret eden Derya Çınar, “Özellikle otomotiv endüstrisinde elektromobiliteye geçiş ile lityum iyon batarya kullanımının yayınlaşması, bu parçaların güvenli bir şekilde taşınmasını ön plana çıkartıyor. Bu doğrultuda biz de CHEP olarak, tedarikçilerin Ar- Ge çalışmalarında ve yeni ihalelerde daha rekabetçi olabilmesi için paketleme maliyetlerini optimize ediyor, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modelimiz sayesinde araç içi doluluk oranını artırarak nakliye maliyetlerini düşürüyoruz. Aynı zamanda endüstri standartlarındaki çözümlerimizle ürünlerin hasarsız teslim edilmesini sağlıyor, iade süreçlerini minimuma indiriyoruz. Kendi ekipman havuzunu kullanan tedarikçiler için de dönüşteki boş ekipman taşıma maliyetlerini CHEP’in global ağı sayesinde yok ederek ekipman maliyetlerinde yüzde 50 oranına kadar düşüş sağlıyoruz. Tedarik zincirinde gerçekleştirdiğimiz tüm bu iyileştirmeler, yurtdışında üretilecek elektrikli araçlarda Türkiye’de üretilen parçaların tercih edilmesine destek oluyor” dedi. 

“Yıllardır süren araştırmalarımızla çevresel maliyetleri azaltıyoruz”

Yeni araç üretimlerinin Ar-Ge çalışmaları esnasında paketleme mühendislerinin iş ortakları olan OEM mühendislerine yeni parçaların taşımacılığı konusunda danışmanlık verdiklerine dikkat çeken Derya Çınar, “Bu noktada CHEP olarak, 1975’ten bu yana dünyanın her köşesindeki üst düzey OEM ve yan sanayi firmalara özel endüstri çözümleri sağladık ve sağlamaya devam ediyoruz. Tedarik zincirlerinin bize emanet ettiği ürünleri en iyi şekilde korumak için en son teknolojiden faydalanarak çok çeşitli kasa ve konteynerler sunuyoruz. Yıllardır süren araştırmalarımız neticesinde tedarik zincirlerinin her aşamasını iyi biliyoruz ve hangi noktalarda iş ortaklarımızın kârlılığının artacağını ve aynı zamanda çevresel maliyetlerin azalacağını hesaplıyoruz. Biz, birlikte çalıştığımız firmaların en önemli çözüm ortaklarından biriyiz” ifadelerini kullandı.  

“BM sertifikalı konteynerlerimiz tedarik zincirinin en büyük yardımcısı”

Türkiye’nin hali hazırda yan sanayi tedarikçileriyle otomotiv endüstrisinde önemli bir oyuncu olduğunu vurgulayan Derya Çınar, şunları söyledi: “Türkiye’nin elektrifikasyonda da ülke olarak aktif bir oyuncu olacağını düşünüyoruz. CHEP olarak servis merkezi, otomasyon sistemleri ve ekipman üzerine yatırım yapmaya devam ederek hizmet verdiğimiz Türkiye otomotiv ve beyaz eşya sektörünün tedarik zinciri yönetimini geliştirmeyi hedefliyoruz. Maliyet, risk ve israf azaltan yeniden kullanılabilir çözümlerimizle mevcut riskleri optimize ederek, tehlikeli madde taşımacılığı için ilgili tüm gereklilikleri ve sertifikaları karşılayan BM-sertifikalı konteynerlerimizle tedarik zincirlerinin en büyük yardımcısı olmayı sürdüreceğiz.”