Castrol’den Elektrifikasyona Işık Tutan Araştırma: “Geleceğin dEVrini Yakalamak”

Otomotiv dünyasında dönüşüm hız kazanırken, Castrol bu değişimi yalnızca takip etmekle kalmıyor, bu değişime yön veren bir aktör olarak sektöre veri temelli içgörüler sunmaya devam ediyor.

Castrol, “Geleceğin dEVrini Yakalamak” araştırmasının 2025 sonuçlarını açıkladı. Otomotiv dünyasında dönüşüm hız kazanırken, Castrol bu değişimi yalnızca takip etmekle kalmıyor, bu değişime yön veren bir aktör olarak sektöre veri temelli içgörüler sunmaya devam ediyor. 

 Türkiye’yi de kapsayacak şekilde ilk kez 2021 yılında başlatılan ve her iki yılda bir tekrarlanan “Geleceğin dEVrini Yakalamak” araştırmasının 2025 sonuçları yaşanan değişimi ortaya koydu. Castrol’ün TUCA bölgesi inisiyatifiyle sürdürülen çalışma, Türkiye’de elektrikli mobiliteye geçiş sürecinin nabzını tutmaya devam ediyor.

 “Türkiye’de tüketici eğilimlerinin nasıl şekillendiğini görüyoruz”

Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya (TUCA) Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, araştırmanın yalnızca rakamsal veriler değil, çok boyutlu bir değişim perspektifi sunduğunu belirterek, “Elektrifikasyona geçiş, teknolojik bir yenilenmeden çok daha fazlası. Sosyal, ekonomik ve altyapısal boyutları olan kapsamlı bir dönüşüm süreci yaşıyoruz. Bu araştırmayla Türkiye’de bu dönüşümün ne noktada olduğunu, tüketici eğilimlerinin nasıl şekillendiğini ve hibrit araçların bu süreçteki rolünü çok net biçimde görebiliyoruz” dedi.

 2021, 2023 ve 2025 sonuçlarını kapsayan araştırma, elektrikli ve hibrit araçların Türkiye’deki yaygınlığının hızla arttığını ortaya koyuyor. Son iki yılda rekor seviyelere ulaşan yeni araç satışlarıyla birlikte Türkiye’de araç parkı hafif ticari ve binek dahil olmak üzere 22.7 milyonu aştı. 

 Bununla birlikte elektrikli araç sahipliği oranı da giderek artıyor. Geleceğin dEVrini Yakalamak araştırmasında da, Türkiye’deki dönüşümünü yansıtacak bir örneklemle çalışma yapıldı. Araştırmanın sonuçlarına göre 2021’de elektrikli veya hibrit araç tercih etmeye sıcak bakanların oranı %47 iken, bu oran 2025 itibarıyla %56’ya ulaştı. Mevcut elektrikli araç kullanıcılarının %95’i ise bir sonraki araçlarında yeniden elektrikli tercih edeceklerini belirtti. 

Satış sonrası hizmetler de şekil değiştiriyor

Araştırma, elektrikli mobilitenin satış sonrası hizmetlerde de yeni beklentiler doğurduğunu gösteriyor. Elektrikli araç kullanıcılarının %90’ı yetkili servisleri tercih ederken, özellikle batarya kontrolü, genel bakım ve uzman desteği ön plana çıkıyor.

Tüketiciler nelerden endişe ediyor?

Tüketicilerin en sık dile getirdiği endişeler ise şarj süresi, menzil yeterliliği ve altyapı erişimi olarak öne çıkıyor. 10 kullanıcıdan 7’si bu alanlarda çekince taşıyor.

Elektrifikasyon sürecinde yaşanan değişim, ikinci el elektrikli araç pazarına da yansıyor. Tüketiciler sıfır kilometre modellerin yanı sıra ikinci el elektrikli araçlara da yöneliyor. Ancak batarya ömrü, servis imkanları ve garanti koşulları gibi başlıklar, bu alanda karar süreçlerini etkiliyor. Araştırmaya göre, ikinci el satın almayı düşünenlerin oranı 2021’de %82 seviyesindeyken, 2025’te %72’ye gerilemiş durumda. Buna rağmen segmentin orta vadede büyümesini sürdüreceği öngörülüyor.

 Çinli markalar tüketicilerin gündemine girdi

Tüketici beklentileri yalnızca teknolojiyle sınırlı değil. Araştırma, Çinli elektrikli araç markalarına duyulan ilgide de kayda değer bir artış olduğunu gösteriyor. Elektrikli otomobil kullanıcılarının %75’i, bir sonraki araçlarında Çinli markaları değerlendirebileceklerini ifade ediyor. Uygun fiyat, ileri teknoloji ve model çeşitliliği bu ilgiyi artıran faktörler arasında yer alıyor.

 “Hibritler, tam elektrikliye geçişte en doğru ve gerçekçi adım”

Geçiş sürecinde hibrit araçların stratejik önemi de dikkat çekiyor. Tam elektrikli mobiliteye geçmeden önce etkin ve gerçekçi bir çözüm sunan hibrit araçlar, özellikle altyapının tam anlamıyla yaygınlaşmadığı bölgelerde avantaj sağlıyor.

 Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, araştırmada hibritlerin öneminin de ortaya çıktığının altını çizerek, “Araştırmamız gösteriyor ki, tüketiciler elektrikli araçlara geçmeye hazır; ancak altyapı, teknoloji ve hizmet seviyesi henüz her yerde ideal düzeyde değil. Hibritler bu noktada, şarj ve menzil kaygılarını azaltarak bir alternatif sunuyor. Hibritlere olan yüksek talep de bunu açıkça ortaya koyuyor. Mild hibrit, tam hibrit ve şarj edilebilir hibrit araçlar dahil hibrit araçlar 2021 yılında yüzde 8.4 paya sahipken, 2024’ye payları yüzde 18.8’e ulaştı. 2025 yılının ilk 5 ayında ise hibritlerin payı yüzde 28’lere ulaştı ve bu da önümüzdeki dönemde hibrit araçların daha da ön plana çıkacağını gösteriyor. Hibritler, şu aşamada tam elektrikliye geçişte en doğru ve gerçekçi adım. Castrol açısından hibrit araçların da stratejimizde önemli bir yeri var. Yeni geliştirdiğimiz HYSPEC performans standardı ve ürünlerimiz de bunu net bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.

 Tatlısöz, araştırmanın yalnızca Castrol’ün stratejik kararlarını değil, tüm sektörü etkileyen gelişmeleri anlamak açısından kritik bir kaynak olduğunu vurgulayarak, “Veriye dayalı yaklaşımla hareket ediyoruz. Bu araştırmayla üreticilerden kamuya, tüketicilerden servis noktalarına kadar herkes için değerli bir içgörü sunuyoruz. Gerçek değişim, artık sadece rakamlarda değil; tercihlerin yönünde yaşanıyor. Castrol olarak biz de bu değişimi doğru okuyarak geleceği birlikte şekillendirmek istiyoruz” diye konuştu.