“Türkiye Gümrük Birliği’ni gözden geçirmeli”

ABD’nin kaya gazı devrimi ile birlikte enerji maliyetlerinde elde ettiği avantajın ekonomiye özellikle enerji yoğun sektörlerde ciddi bir rekabet avantajı getirdiğini ifade eden Doç.Dr. Fatih Macit, özellikle petrokimya ve demir-çelik sektöründe çok büyük yatırımlar yapıldığını ve TTIP anlaşmasıyla ABD’nin bu sektörlerde çok büyük bir ihracatçı konumuna gelmesinin beklendiğini kaydetti.

Dünya ticaret pastasında en büyük paya sahip iki blok, ABD ve AB, TTIP Anlaşması ile güçlerini birleştiriyor. Üstelik ABD’nin tek ticari hamlesi bu değil. Benzer bir işbirliğini Pasifik ile de yapmaya hazırlanıyor. Türkiye ve yakın çevresini doğrudan etkileyecek TTIP Anlaşması ile ABD ve Avrupa, karşılıklı ticaretlerinde maliyetlerini önemli oranda düşürmüş ve çeşitli avantajlar elde etmiş olacak. Peki, böylesi bir kuvvet birliği dünyanın diğer bölgelerini nasıl etkileyecek? 2023 hedeflerinde dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye’yi TTIP Anlaşması sonrası hangi zorluklar bekliyor? 

 TTIP Anlaşması’nın Türkiye’ye ekonomik etkileri neler?

Doç.Dr. Fatih Macit’e göre TTIP anlaşmasını dünyanın iki büyük bloku arasında yapılan sadece bir ticaret anlaşması olarak görmek yanıltıcı olabilir. TTIP ile dünyadaki toplam GSYİH’nin yarısını ve toplam ticaretin üçte birini oluşturan iki bölge arasında gümrük tariflerinin kaldırılması ve tarife dışı engellerin minimize edilmesi hedeflenmekle birlikte, ABD ile AB çok daha güçlü bir ekonomik işbirliği amaçlanıyor. TTIP anlaşması ile birlikte iki blok arasında güçlü bir liberalizasyon olması durumunda ABD ve AB’nin geleneksel ticaret partnerleri bundan önemli ölçüde zarar görecek. Bu anlamda toplam ihracatının yaklaşık %45’ini AB pazarlarına gerçekleştiren Türkiye ekonomisinin anlaşmanın dışında kalması durumunda olumsuz etkilenebileceği görülüyor.ABD’nin kaya gazı devrimi ile birlikte enerji maliyetlerinde elde ettiği avantajın ekonomiye özellikle enerji yoğun sektörlerde ciddi bir rekabet avantajı getirdiğini ifade eden Doç.Dr. Fatih Macit, özellikle petrokimya ve demir-çelik sektöründe çok büyük yatırımlar yapıldığını ve TTIP anlaşmasıyla ABD’nin bu sektörlerde çok büyük bir ihracatçı konumuna gelmesinin beklendiğini kaydetti.

Prof. Dr. Mübariz Hasanov’a göre Türkiye’nin TTIP anlaşmasının dışında kalması durumunda en çok imalat sanayi sektörü etkilenecek. Motorlu kara taşıtları ve diğer ulaşım araçları imalatının %16,2, ana metal ve metal eşya sanayi üretiminin %10,77 ve elektrik ve optik ürünlerin imalatının %6,44 düşmesinin beklendiğini belirten Hasanov, bu anlaşma ile Türkiye’de GSYİH’nın %1,89 ve dış ticaret açığının ise %22,5 artmasının tahmin edildiğini belirtiyor.

Prof.Dr. Mübariz Hasanov ve Doç.Dr. Fatih Macit’e göre Türkiye’nin anlaşmanın dışında bırakılması durumunda gerekirse Gümrük Birliği anlaşmasının gözden geçirmesini ve anlaşmaya eklenecek bir madde ile bu anlaşmanın Gümrük Birliği’ne üye ülkeleri de kapsayacak şekilde uygulanmasını sağlamalıdır. Her koşulda hükümet programlarında da yer alan ithalata olan bağımlılığın azaltılması konusu daha dikkatli bir şekilde takip edilmelidir.